Kanal tedavisi, dişin merkezinde bulunan pulpanın çıkarılması işlemi olarak tanımlanabilen bir diş tedavi yöntemidir. Dişin enfekte olması ve çürümesi gibi durumlar, dişin merkezindeki küçük ve iplik benzeri şeklindeki dokunun da enfeksiyon kapsamına neden olabilmektedir. Bu durumda pulpa hasar görebilmekte veya ölmektedir. Pulpanın enfeksiyon kapması durumunda kişide apse oluşabilmektedir. Kanal tedavisi ise bu durumda uygulanması gereken işlemdir.
Kanal tedavisi ile hastanın dişindeki enfeksiyonlu pulpa tabakası çıkarılmakta ve kalan boşluk enfeksiyondan arındırılarak temizlenmektedir. Ardından çıkan tabakanın bıraktığı boşluk kapatılarak tedavi son erdirilmektedir.
Ankara Kanal Tedavisi
Ankara’da kanal tedavisi işlemi merkezimizde Dt. Ömer Bayar tarafından başarı ile uygulanabilen bir işlemdir. Bilindiği gibi önceki yıllarda dişlerin hastalanması veya zarar görmesi durumunda yapılan işlem diş çekimi idi. Günümüzde ise merkezimizde kaybedilecek durumdaki dişler bile son raddeye kadar kanal tedavisi işlemi ile kurtarılabilmektedir. Kanal tedavisinin başarı oranı %95 civarında seyretmektedir. Tedavinin gerçekleştirilebildiği durumlar ise şu şekilde sıralanabilmektedir:
- Derin çürük oluşumu
- Kaplama tedavisi yapılmasına rağmen çürüklerin tekrar etmesi
- Dolgu tedavisi sonrası çürüklerin tekrar etmesi
- Dişlerde kök kırıkları oluşması
- Diş eti hastalıkları nedeniyle dişin merkezindeki pulpanın hasar görmesi
- Diş gıcırdatma nedeniyle dişin merkezindeki pulpanın hasar görmesi
- Pulpanın canlılığını yitirmesi
- Dişte çatlak olması
- Dişte ciddi bir darbe nedeniyle hasar oluşması
Merkezimize bu gibi sorunlar nedeniyle başvuru yapan hastalarımızın öncelikle diş muayenesi gerçekleştirilmektedir. Ardından kanal tedavisi gerekmesi durumunda tedavi kısa süre içerisinde uygulanmaktadır.
Kanal Tedavisi Fiyatları
Diş kanal tedavisi fiyatları konusunda bir fiyat belirlemesi yapmak oldukça yanıltıcı olabilmektedir. Kanal tedavisi fiyatlarını belirleyen birçok farklı parametre bulunmaktadır. Bu nedenle en doğru hamle, tedavi için merkezimize başvuru yapmanız ve muayene olmanızdır. Ardından muayeneniz gerçekleştirildikten sonra fiyat konusunda net bir belirleme yapılabilecektir. Bununla birlikte tedavi fiyatlarını etkileyen temel parametreler konusunda bilgi sahibi olmanız faydalı olacaktır. Tedavi fiyatlarını etkileyen temel parametreler şu şekilde sıralanabilmektedir:
- Dişin yapısı
- Dişin mevcut durumu
- Enfeksiyon derecesi
- Daha önce bir endodonti tedavisi alınıp alınmadığı
- Tedavi sonrasına dişin üzerine yerleştirilecek materyalin türü ve kalitesi
- Kron uygulaması yapılıp yapılmaması
Bu hususların belirleyici olarak sayılmasının bazı sebepleri bulunmaktadır. Örneğin diş, azı dişi ise bu durum fiyatları değiştirebilmektedir. Azı dişlerin kök morfolojisi, diğer dişlere göre çok daha komplike bir yapıya sahiptir. Azı dişlerin doldurulması gereken daha fazla kanala sahip olması, fiyatlarda değişikliğe neden olabilmektedir.
Bunun yanında dişin daha önce tedavi görmesi ve enfeksiyonun tekrar etmiş olması, eski kanal dolgusunun tekrar sökülmesi gibi prosedürler izlenmesine neden olacağı için fiyatları değiştirebilmektedir.
Kanal Tedavisi Ne Kadar?
Kanal tedavisi fiyatı, yukarıda da belirtmiş olduğumuz gibi birçok farklı nedene bağlı olarak değişebilmektedir. Kanal tedavisi ücretlerinde belirleyici olan temel hususlar bulunması nedeniyle, tedavi fiyatı yapılacak muayene neticesinde ortaya çıkarılacaktır. Bunun yanında sağlık sigortanız bulunup bulunmaması da elbette kanal tedavisinin bütçenizde göstereceği etkiyi değiştirebilmektedir.
Kanal tedavisi, hasar görmüş dişin kurtarılması için gerçekleştirilen bir tedavi yöntemidir. bu nedenle dişin tedaviye cevap verebilecek durumda olması oldukça önemlidir. Kanal tedavisinde de, diğer tüm tedaviler gibi erken teşhis yüksek başarı getirmektedir. Enfeksiyonun çevre dokulara daha az yayılmış olması, dişin kurtarılabilme ihtimalini oldukça arttırmaktadır. Bu sebeple kanal tedavisi gerektiren durumlardan birine sahip hastaların en yakın zamanda tedavi için başvuru yapması gerekmektedir. Merkezimiz kanal tedavisi hizmeti alabileceğiniz merkezlerden birisidir. Dt. Ömer Bayar tarafından işleminiz başarı ile gerçekleştirilmektedir.
Kanal tedavisi ile dişin kurtarılmasının mümkün olmaması halinde dişin çekilmesi gerekmektedir. Bu durumda dişin çekilen yerinin boş bırakılması tercih edilebileceği gibi köprü ve implant gibi tedavi yöntemleri de seçilebilmektedir. Bu tedavilerin masrafları kanal tedavisinden çok daha fazladır. Bu nedenle doğru adım, tedaviye ihtiyaç duyduğunuzu fark ettiğiniz anda alanında uzman bir merkeze başvuru yapmanız olacaktır.
Kanal Tedavisi Kaç Seans Sürer?
Kanal tedavisinin süresi, kişinin dişinin mevcut durumuna göre değişiklik göstermektedir. Dişte kanal tedavisi için ideal şartlar mevcutsa, yani kanal tedavisi için dişte herhangi bir engel bulunmuyorsa kanal tedavisi işlemi tek seans içerisinde bitirilebilmektedir. Tedavi süresi ise dişteki kök sayısına göre değişiklik gösterebilmektedir. Tek köklü dişlerde kanal uygulaması için gereken süre yaklaşık olarak 1 saat gibi bir süredir. Bununla birlikte daha fazla köke sahip olan dişlerde fazla işlem gerekmektedir. Bu nedenle tedavi süresi 1 buçuk saat kadar sürebilmektedir.
Tedavi için belirlemiş olduğumuz süre, dişte ideal şartların mevcut olduğunun kabul edildiği süredir. Bunun yanında dişte ciddi derecede enfeksiyon, iltihap akışı gibi durumlar söz konusu ise bu durumda öncelikle dişin iyileştirilmesi gerekmektedir. Diş kanal tedavisi için yeterli sağlığa ulaştıktan sonra ise kanal tedavisi gerçekleştirilecek ve tedavi tamamlanacaktır. Bu durumda ihtiyaç duyulacak süre, iki ila dört seans arasında değişebilmektedir.
Tedavi için ihtiyaç duyacağınız süre Dt. Ahmet Bayar tarafından yapılan muayene sonucunda belirlenecektir. Uzman hekimimiz muayene işlemini gerçekleştirdikten sonra tarafınızla bir tedavi planlaması gerçekleştirecektir.
Kanal Tedavisi Nasıl Yapılır?
Kanal tedavisi uygulaması için izlenmesi gereken en temel adımlar, kişilerin tedaviye hazır olması için önemlidir. Çünkü kişiler tedaviye özellikle acılı bir işlem olduğunu düşündükleri için çekinceli yaklaşabilmektedir. Kanal tedavisi işlemi şu şekilde gerçekleştirilebilmektedir:
- Kişinin kök kanallarının görülebilmesi gerekmektedir. Bu nedenle röntgen işlemleri gerçekleştirilmektedir.
- Röntgen görüntüleri alındıktan sonra enfeksiyon incelemesi yapılmaktadır.
- Kanal tedavisi işlemi, lokal anestezi altında gerçekleştirilen bir işlemdir. Bu nedenle tedaviye başlarken hastaya lokal anestezi yapılmaktadır.
- Ardından enfeksiyonun meydana geldiği bölgeye ulaşılması gerekmektedir. Bu işlem için diş kuronunda küçük bir delik açılmaktadır.
- Sonraki aşamada kanal aletleri kullanılarak bölge genişletilmesi gerekmektedir. Bu süreçte bölge genişletilirken bazı döküntüler ortaya çıkabilmektedir. Döküntüleri ve kanal kalıntılarını temizlemek için su ve sodyum hipoklorit bileşenleri verilmektedir.
- Dişte enfeksiyon bulunmaması ve bölgenin tamamen temizlenmesi durumunda doğrudan dolgu yapılmaktadır.
- Aksi bir durum olması halinde ise öncelikle geçici dolgu yapılmaktadır. Geçici dolgu işlemi ile kişiler bir hafta kadar beklemektedir.
- Diş dolgusu maddesine guta percha adı verilmektedir.
- Son olarak kuron uygulaması gerçekleştirilerek tedavi sona erdirilmektedir.
Kanal Tedavisinden Sonra Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?
Kanal tedavisinden sonra dikkat edilmesi gereken durumlar, Dt. Ahmet Bayar tarafından tedavi sonrası tarafınıza bildirilecektir. Yine de öncelikli bilgi sahibi olmanız adına bu durumlar şu şekilde sıralanabilmektedir:
- Tedavi tamamlandıktan sonra yemek ve içmek için en az 2 saat beklemeniz gerekmektedir.
- Eğer tedaviniz tek seansta tamamlanmadıysa, bu durumda hastanın tedavinin bitimine kadar ki süre içerisinde tedavinin uygulanacağı dişi kullanmaması gerekmektedir.
- Kanal tedavisi yapılan bölgede birkaç günlük bir süreçte hassasiyet oluşabilmektedir. Bu nedenle hassasiyetlerin tamamen geçmesi ve bölgenin iyileşmesi için iki gün boyunca çok sıcak ve çok soğuk yiyecekler tüketilmemesi tavsiye edilmektedir.
- Hastanın ağız ve diş bakımına özen göstermesi gerekmektedir. Çünkü pulpa dokusu alınan diş hassaslaşmaktadır.
Kanal Tedavisi Ne Kadar Sürede İyileşir?
Kanal tedavisi iyileşme süresi, kişiden kişiye değişebilmektedir. İşlem anestezi altında gerçekleştiği için tedavi sürecinde hasta acı veya ağrı hissetmemektedir. Ancak anestezinin etkisi geçtikten sonra ağrı meydana gelebilmektedir. Bu durum son derece normaldir. Bu nedenle endişelenmenize gerek bulunmamaktadır. Ağrı sıklığı, dişin tedavi öncesinde iltihaplı olup olmamasına göre değişiklik gösterebilmektedir. İltihaplı dişlerde ağrı çok daha sık gözlenmektedir. Kanal tedavisinde ağrı hissetme süresi yaklaşık birkaç gündür. Birkaç günlük süre içerisinde kişilerin herhangi bir müdahalede bulunmasına gerek kalmaksızın ağrı geçmektedir. Ancak dilerseniz bu süre içerisinde ağrı kesici kullanabilirsiniz.
Kanal Tedavisi Uygulanan Diş Ağrır Mı?
Kanal tedavili diş ağrır mı sorusu, hastaların sonraki sürece dair en sık merak ettiği konulardan birisidir. Yukarıda da belirtmiş olduğumuz gibi tedavi nedeniyle hassaslaşan dişte kuvvet geldiğinde ilk iki gün ağrı oluşması öngörülmektedir ve bu son derece normaldir.
Ancak kanal tedavisinden uzun bir zaman geçtikten sonra ağrı oluşması öngörülen bir durum değildir. Bu durumda hastalar merkezimize başvurduğunda yaptığımız işlem radyolojik değerlendirmenin tekrar yapılmasıdır. Bu işlem ağrının kaynağının araştırılması için gerçekleştirilmektedir. Kanal tedavisi yapılmış bir dişin uzun zaman sonra ağrımasının sebebi şu durumlar olabilmektedir:
- Kök ucunda enfeksiyon gelişmesi
- Travma oluşumu
- Kırık oluşumu
- Çatlak oluşum
Kanal Tedavisinin Kullanım Süresi
Kanal tedavisinin kullanım ömrü konusundaherhangi bir komplikasyon gelişmediği sürece ömürlük bir kullanım imkanı sunulduğu söylenebilmektedir. Kanal tedavisi görmüş dişlerin büyük bir kısmı ömürlük olarak kullanılmaktadır. Ancak bazı durumlarda kök kanalında yeni bir enfeksiyon meydana gelmesi söz konusu olabilmektedir. Enfeksiyon meydana gelmesi durumunda tedavinin kullanım süresi de kısalmaktadır. Enfeksiyon oluşumuna neden olabilen durumlar şu şekilde sıralanabilmektedir:
- Dişte öngörülenden fazla kök kanalı olması nedeniyle kök kanallarından birisinin temizlenmemiş olarak kalması
- Bakterilerin dişin iç taraflarına ulaşması ve enfeksiyon meydana getirmesi
- Sızdırmanın engellenmesi için kullanılan malzemenin parçalanması ve bakterilerin geçişine ortam oluşması
- Diş kökünde saptanamayan bir çatlak meydana gelmesi
Diş Çekimi Nedir?
Diş çekimi kısaca dişin kemikteki yuvasından uzaklaştırılması işlemi olarak açıklanabilmektedir. Diş çekimi basit veya cerrahi çekim olarak gerçekleştirilebilmektedir. Basit diş çekimi lokal anestezi altında son derece kolay bir işlem ile gerçekleştirilebilmektedir. Ancak bazı durumlarda cerrahi çekim işlemi gerekebilmektedir.
Cerrahi çekim işlemi, dişin diş eti veya kemikle gömülü durumda olması ve ağız içinde rahatça görülememesi durumlarında gerekmektedir. Cerrahi çekim işleminde bölge kesildikten sonra diş ve kök yapısı çıkarılmakta ve bölge tekrar dikilmektedir. Cerrahi diş çekimi işlemi de lokal anestezi altında gerçekleştirilmektedir.
Diş çekimi işleminizin nasıl gerçekleşeceğinin belirlenmesi için öncelikle merkezimize başvuru yapmanız ve muayene olmanız gerekmektedir. Ardından alanında uzman diş hekimimiz Ömer Bayar tarafından işleminizin nasıl gerçekleştirilmesi gerektiği belirlenmektedir.
Diş Çekimi Hangi Durumlarda Gerekir?
Diş çekimi gereken durumlar oldukça fazla sayıdadır. Esasında diş çekimi en son düşünülen işlemdir. Merkezimizde son raddeye kadar dişinizi kurtarmaya yönelik tedaviler gerçekleştirilmektedir. Ancak bazı durumlarda diş çekimi zorunlu olarak gerekebilmektedir. Diş çekimi gereken durumlar genel olarak şu şekilde sıralanabilmektedir:
- Dişlerin kurtarılamayacak derecede çürük olması durumunda diş çekimi gerekmektedir.
- Kurtarılamayacak derecede madde kaybı olması durumunda diş çekimi gerekmektedir.
- Dişin kırılması durumunda çekimi gerekmektedir.
- Kanal tedavisi gerçekleştirilmesine rağmen dişin kurtarılmaması durumunda diş çekimi gerekmektedir.
- Diş etinde meydana gelen hastalıklar sonucunda dişin sallanması durumunda diş çekimi yapılmaktadır.
- Süt dişlerin düşmemesi durumunda çekilmesi mümkündür.
- Kist veya tümör oluşumu durumunda diş çekimi gerekebilmektedir.
- Ortodontik bir tedavi için çenede yer kazanmak gerektiğinde diş çekimi yapılabilmektedir.
- Gömülü dişlerin çenede yer sıkışıklığı veya çürük gibi problemler meydana getirmesi durumunda çekilmesi gerekmektedir.
- Son olarak travmaya uğramış dişlerin çekimi gerekebilmektedir.
Diş Çekimi Fiyatları
Diş çekimi işlemi fiyatları, hastaların çekimden önce merak ettiği konuların başında gelmektedir. Ancak diş çekimi fiyatları konusunda net bir belirleme yapmak için hastanın muayene olması gerekmektedir. Yukarıda da belirtmiş olduğumuz gibi merkezimizde öncelik dişlerinizin kurtarılmasıdır. Bu nedenle dişler kurtarılabilecek bir durumda ise öncelikle alternatif tedavilerle dişlerin kurtarılması tercih edilmektedir. Merkezimize başvuru yaptığınız takdirde muayeneniz alanında uzman diş hekimlerimiz tarafından gerçekleştirilerek net bir tedavi planı ortaya koyulacaktır.
Diş Çekimi Fiyat
Diş çekimi fiyatı hakkında ayrıntılı bilgi almanın en ideal yöntemi muayene olmak olsa da, fiyatların neye göre belirlendiğinin bilinmesinde fayda bulunmaktadır. Diş çekimi fiyatları belirlenirken bazı parametreler göz önünde bulundurulmaktadır. Dikkate alınan temel parametreler şu şekilde sıralanabilmektedir:
- Diş çekiminde kullanılması gereken yöntem, fiyatlarda belirleyici olan ilk ve en önemli husustur. Diş çekiminin basit bir işlemle mi yoksa cerrahi bir işlemle mi gerçekleştirileceği muayene neticesinde belirlenecektir.
- Çekilmesi gereken diş sayısı fiyatları değiştiren bir diğer husustur. Çekilecek dişlerin sayısı arttıkça kişilerin ödemesi gereken ücrette de artış olmaktadır.
- Diş çekiminin gerçekleştirileceği sağlık merkezinin kalitesi fiyatlarda artışa neden olabilmektedir.
- Diş çekiminin uzmanlığı ve tecrübesi fiyatlarda değişikliğe neden olabilmektedir.
Diş Çekim Ücreti
Diş çekimi işleminin ücreti için yukarıdaki parametrelerin belirlenmesi gerekmektedir. Bu nedenle diş çekimi yaptırmak isteyen hastalarımızın ayrıntılı bilgi sahibi olabilmesi için merkezimize başvuru yapması gerekmektedir. Dt. Ömer Bayar tarafından muayene ve tedavi işlemleriniz başarılı bir şekilde sonuçlandırılmaktadır.
Diş Çekimi Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?
Diş çekimi gerçekleştirildikten sonra dikkat edilmesi gereken hususlar bulunmaktadır. Bu hususlar hakkında diş hekiminiz ayrıntılı bilgiyi verecektir. Ancak yine de bilgi sahibi olmanız faydalı olacaktır. Diş çekimi işleminden sonra izlenmesi gereken adımlar şu şekilde sıralanabilmektedir:
- Basit bir şekilde gerçekleştirilen diş çekimlerinde, hastaların genel olarak herhangi bir rahatsızlığı bulunmamaktadır. Ancak ağrı yaşanması söz konusu olabilmektedir. Bu durumda dilerseniz ağrı kesici kullanabilirsiniz.
- Cerrahi çekimlerde ağrı sıklıkla meydana gelen bir durumdur. Çekim işlemi gerçekleştirilirken lokal anestezi uygulaması olduğu için çekim sırasında herhangi bir acı söz konusu olmamaktadır. Ancak çekim işlemi tamamlandıktan ve anestezi sona erdikten sonraki süreçte hastaların ağrısı olabilmektedir. Meydana gelen ağrı birkaç gün sürmektedir. Herhangi bir müdahale gerekmeksizin bu ağrının birkaç gün içerisinde geçeceği tahmin edilmektedir. Ağrı durumunda ağrı kesici kullanılabilmektedir.
- Diş hekiminizin tarafınıza bir ilaç vermesi durumunda, bu ilacı düzenli kullanmanız gerekmektedir.
- Diş çekimi gerçekleştirildikten sonra 30 dakikalık bir süre boyunca bölgeye basınç uygulanması gerekebilmektedir. Bu durum kanın pıhtılaşması için yapılmaktadır. Ancak diş çekimi gerçekleştirildikten sonra ilk gün sızıntı şeklinde ince bir kanama olması söz konusu olabilmektedir. Öngörülen bir durumdur. Endişelenmenize gerek bulunmamaktadır.
- Diş çekimi sonrasında bölgede şişlik oluşabilmektedir. Bu durumda çekilen bölgeye dışarıdan buz kompresi uygulanarak şişlik oluşmasını önleyebilirsiniz. Şişlik problemi ortalama birkaç gün içerisinde geçmektedir.
- Diş çekimi operasyonundan sonra birkaç gün boyunca yumuşak gıdaları tercih etmeniz tavsiye edilmektedir.
- Diş çekimi operasyonunuz gerçekleştikten sonra ilk 24 saat sıcak banyo yapmamaya özen göstermeniz gerekmektedir.
- Diş çekimi operasyonu gerçekleştikten sonra ilk 24 saatlik süreçte çok sıcak ve çok soğuk beslenmemeniz önermektedir.
- Bölgenin tam olarak iyileşmesi için yaklaşık 1 – 2 haftalık bir süre gerekmektedir.
- Cerrahi çekim ile diş çekimi yapıldığında bölge dikiş ile kapatılmaktadır. Bu durumda bir hafta sürenin sonuna dikişlerin alınması gerekecektir.
- Diş çekimi gerçekleştirildikten sonra tükürmemeniz ve pipet kullanmamanız tavsiye edilmektedir. Bu gibi durumlar kanamanın artmasına neden olabilmektedir. Bu nedenle alveolit oluşma ihtimali artmaktadır. Alveolit oluşma riski tüm diş çekimlerinde %5 gibi bir orandır.
- Sigara kullanımı alveolit riskini arttıran maddelerden birisidir. Sigara kullanan kişilerde risk çok daha fazla olduğu için diş çekiminden sonra en az 3 gün sigara kullanmaktan kaçınmanız gerekmektedir.
Diş Çekimi Riskli Bir İşlem Midir?
Diş çekimi işleminin riskleri, her tıbbi tedavide olduğu gibi mevcuttur. Ancak genel olarak diş çekimi operasyonu başarılı bir şekilde gerçekleştirilmektedir. Diş çekimi operasyonunun riskleri şu şekilde sıralanabilmektedir:
- Bağışıklık sistemi güçlü olmayan kişilerde enfeksiyon görülebilmektedir.
- Dişin çıkarıldığı yuvada alveolit olarak bilinen kuru kemik iltihabı meydana gelebilmektedir. Bu durum yuvada kan pıhtısı oluşmaması veya pıhtının bozulması nedeniyle meydana gelmektedir. Bu durumda hastada ağrı, kötü koku ve kötü tat gibi problemler meydana gelebilmektedir. Şikayetler ile karşılaşan hastaların atması gereken ilk adım alanında uzman bir diş hekimine başvuru yapmaktır. Düzenli pansumanlar ile bölge iyileştirilmektedir.
Diş Dolgusu Nedir?
Diş dolgusu, çürük gibi bazı durumlar sebebiyle zarar görmüş olan dişin fonksiyonelliğini ve estetik görünüşünü tekrar kazandırmak için gerçekleştirilen bir tedavi yöntemidir. Diş hekimine başvuru yapıldığı takdirde diş hekimi tarafından ayrıntılı bir muayene gerçekleştirilerek olası tedavi yöntemleri belirlenmektedir. Diş dolgusu ihtiyacı olan hastalarımıza bu işlem genellikle mevcut seansta uygulanabilmektedir. Ancak bu durum tercih edilecek dolgu türüne göre de değişiklik gösterebilmektedir.
Diş Dolgusu Gereken Durumlar Nelerdir?
Diş dolgusu gereken durumlar dişte çürük olması durumudur. Diş dolgusu gereken bir durum olup olmadığı yapılacak muayene neticesinde belirlenmektedir. Dişte çürük olmasının saptanması halinde diş dolgusu yapılması gerekecektir. Çürük muayenesi için kullanılan yöntemler şu şekilde belirlenmiştir:
- Röntgen uygulaması
- Diş çürümesinde renk değişimi meydana gelmektedir. Diş hekimi ayna kullanarak çürük bölgeyi renk değişiminden bulabilmektedir.
- Çürük boyası çürük tespiti için kullanılabilen bir diğer yöntemdir. Çürük boyası ile hastaların dişleri çalkalaması gerekmektedir. Boya yalnızca çürümüş dişlere yapışmaktadır. Bu nedenle kolaylıkla tespit edilebilmektedir.
- Dişte çatlama veya kırılma meydana gelmesi çürük olduğunu göstermektedir.
Diş Dolgusu Nasıl Yapılır?
Diş dolgusu yapılması için merkezimize başvuran hastalar için izlenen prosedür şu şekilde sıralanabilmektedir:
- Öncelikle hastanın muayenesi gerçekleştirilerek bölgenin büyüklüğü, dolgu yapılması gereken diş sayısı gibi saptamalar yapılmaktadır.
- Ardından kişinin alerjik reaksiyonları, diş dolgusunda malzeme tercihi gibi bazı konularda bilgi alınmaktadır.
- Genel konularda bilgi sahibi olunduktan sonra dolgu uygulanacak bölgedeki çürükler dişten uzaklaştırılmaktadır.
- Ardından çürük dolgu ve dokunun etkilediği bölgeler temizlenmektedir.
- Temizleme sonucu ulaşılan boşluk dolgu ile doldurulmaktadır.
Diş Dolgu Fiyatları
Diş dolgusu fiyatları konusunda net bir açıklama yapmak doğru değildir. Diş dolgusu işlemi için öncelikle hastanın muayene edilmesi gerekmektedir. Muayene işlemi sonucunda net açıklama tarafınıza yapılacaktır. Diş dolgusu fiyatlarında belirleyici olan bazı hususlar bulunmaktadır. Fiyat bilgilendirmesi bu hususlar göz önünde bulundurularak yapılmaktadır. Fiyatlarda belirleyici olan noktalar şu şekilde sıralanabilmektedir:
- Diş dolgusu uygulanacak diş sayısı
- Diş dolgusunda kullanılacak malzemenin kalitesi
- Diş hekiminin uzmanlığı
- Diş dolgusunun uygulanacağı merkezin teknik donanımı
- Diş dolgusunun uygulanacağı merkezin kalitesi
Dolgu Fiyatları
Diş dolgusu ücretleri belirlenirken en belirleyici olan noktalardan birisi, kişilerin dolgu işleminin uygulanacağı diş sayısıdır. Dolgunun uygulanacağı diş sayısının artması, fiyatlarda yükselmeye neden olabilmektedir. Bunun yanında diş dolgusu çeşitleri arasından tercih edilen diş dolgusu türü ise fiyatları değiştiren bir diğer husustur. Uygulanacak dolgu çeşidi dayanıklılıkta, estetik görünümde ve kullanım ömründe değişikliğe neden olabilmektedir.
Diş Dolgusu Çeşitleri Nelerdir?
Diş dolgusu çeşitleri, tedavide tercih edilecek dolgu malzemesine göre belirlenmektedir. Tedavi kapsamında tercih edilebilecek dolgu çeşitleri şu şekilde sıralanabilmektedir:
- Amalgam dolgu: Gümüş, çinko, bakır ve civa karışımından elde edilen dolgu malzemesidir. Oldukça sağlam bir dolgu malzemesidir. Ancak koyu rengi nedeniyle diğer dişler ile arasında uyumsuzluk meydana gelebilmektedir. Bu nedenle sıklıkla arka dişlerde tercih edilen bir diş dolgusu türüdür. Diğer çeşitlerden çok daha uygun fiyatlı bir tercihtir.
- Kompozit dolgu: İnce cam parçacıkları ve plastik karışımından elde edilen bir dolgu türüdür. Yumuşak bir malzemedir. Bu malzeme dişe yerleştirildikten sonra sertleşmektedir. Diş rengine yakın bir renkte olması en büyük avantajıdır. Bunun yanında diş ile bütünleşmesi, yüksek sağlamlık gibi avantajları da bulunmaktadır.
- Altın dolgu: Dolgu malzemesinin içerisine altın katılarak elde edilen dolgu malzemesidir. Hastanın özel talebi doğrultusunda yapılabilmektedir. Kullanım ömrü uzun olan ve sağlamlığı yüksek olan bir dolgu tercihidir. Ancak maliyetleri çok daha yüksektir.
- İnley – onley porselen dolgu: Leke tutmayan ve renk değiştirmeyen bir dolgu çeşididir. Genel olarak birden fazla işlem gerektiren dişlere uygulanmaktadır. Ancak maliyeti yüksek dolgu çeşitlerinden birisi olduğunu söylemek gerekmektedir.
Diş Dolgusu Yapıldıktan Sonra Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?
Diş dolgusundan sonra dikkat edilecekler şu şekilde sıralanabilmektedir:
- Tedaviden sonra diş hekiminiz ayrıntılı olarak dikkat etmeniz gereken noktaları açıklayacaktır. Diş hekiminizin uyarılarını dikkate almanız gerekmektedir.
- Dolguya alışmanız yaklaşık 1 hafta sürebilmektedir. Bu durum geçicidir.
- Diş dolgusu tedavisi gerçekleştirildikten sonra ilk 6 saat katı yiyecek tüketilmemesi gerekmektedir.
- Tedavi sırasında anestezi işlemi yapılmışsa, anestezinin etkisi geçmeden yiyecek içecek tüketiminden kaçınmanız gerekmektedir.
- Tek taraflı yapılan dolgularda, ilk birkaç gün diğer tarafla yemek yemeye dikkat etmeniz gerekmektedir.
- Tedavi sonrasında aşırı sıcak ve aşırı soğuk tüketiminden kaçınmanız gerekmektedir.
- Dişinizde geçici dolgu uygulaması varken sakız gibi yapışkan atıştırmalıklar tüketmekten uzak durmanız gerekmektedir.
Diş Dolgusunun Kullanım Süresi
Diş dolgusunun kullanım ömrü, ortalama 3 ila 10 yıl arasında değişiklik göstermektedir. Diş dolgusunda kullanılan malzeme ne olursa olsun, diş dolgusu ömürlük bir tedavi değildir. Ancak uzun ömürlü bir tedavi oldukları söylenebilmektedir. Dolgu türüne göre diş dolgularının kullanım süresi şu şekilde sıralanabilmektedir:
- Altın dolgu: Ortalama 15 – 30 yıllık bir süre dayanabilmektedir.
- Amalgam dolgu: Ortalama 10 – 15 yıllık bir süre dayanabilmektedir.
- Kompozit dolgu: Ortalama 5 – 7 yıllık bir süre dayanabilmektedir.
Bu süreler belirlenirken ortalama bir kişi dikkate alınmaktadır. Kanal tedavisi gibi diğer tedavilerde olduğu gibi ağız ve diş sağlığı konusunda dikkatli davranarak bu süre çok daha fazla uzatılabilmektedir. Diş dolgusunun süresinin çok daha uzun olması için dikkat edilmesi gerekenler şu şekilde sıralanabilmektedir:
- Diş dolgusu uygulaması yapıldıktan sonra kullanım ömrünü artırmak için çok sıcak ve çok soğuk tüketimden kaçınmanız gerekmektedir.
- Kişilerin sigara ve alkol gibi kötü alışkanlıklardan uzak durması gerekmektedir.
- Sert kabuklu yemişleri tüketirken dikkatli olmak gerekmektedir.
- Kola, gazoz gibi asitli içecekleri az tüketmek gerekmektedir. Aksi bir durumda dolgunun dağılmasına neden olabilmektedir.
- Dişlerin düzenli olarak fırçalanması gerekmektedir.
- Tırnak yemek ve diş sıkmak gibi kötü alışkanlıklar için tedavi olmak gerekmektedir.
- Diş kontrollerinin düzenli olarak gerçekleştirmesi gerekmektedir.
Leave a Reply